Bir büyüğümüzün dediği gibi “daldan dala, daldan dala”. İşte bu bloğun ruh hali budur arkadaş. Bir gün tezgah pilavcısı öbür gün Etilerde kavurmacı. Saygıdeğer haber altı yorumcuları, akıntıya karşı yüzmenin ve de rüzgara karşı işemenin manası yok. Tavacı, üç olimpiyat üst üste altın alan güreşçi misali kendini çoktan kanıtlamış bir mekan. Yağıydı, tuzuydu deyip yeni bir şey söylemeye çalışırken “Toshack” malzemesi olmaya da niyetim yok. Ama her gördüğümde, yıllar evvel kaybettiğim kardeşime kavuşmuşum hissi veren sac kavurmanın ihtişamını bir nebze de olsa anlatabilirim. O lezzet, o kıvam… Ulan anlatabilirim dedim ama anlatamıycam galiba. Hani üstat mutluluğu “her şeyde bir çocuk saçı yumuşaklığı var” diye betimliyordu ya. İşte bu lezzeti tadarken insanın içinde bu denli bir mutluluk oluyor. “Bi yemeğe bu kadar anlam yüklenmez yaaa” diyen iç sesinize tüküreyim meliscanlar. Siz gidin Madonna konserinde takılın. Playback konserlere sırf “ayvazder” demek için yüzlükleri bayılın amk. 
Not: Kişi başı 40 tl. Fiyata içli köfte, dolma, salata, sac tava, tatlı, çay dahil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder